Nedir?
İnterstisyel sistit, mesane basıncı, mesane ağrısı ve bazen pelvik ağrıya neden olan kronik bir durumdur. Ağrı, hafif rahatsızlıktan şiddetli ağrıya kadar değişebilmektedir. Bu durum, ağrılı mesane sendromu olarak bilinen bir hastalık yelpazesinin bir parçasıdır.
Mesane, idrarı depolayan içi boş, kaslı bir organdır. Mesane dolana kadar genişler ve ardından pelvik sinirler yoluyla iletişim kurarak beyne idrar yapma zamanının geldiğini bildirir. Bu bildiri, çoğu insan için idrara çıkma hissi yaratmaktadır. İnterstisyel sistitte bu sinyaller karışır. Bu kişiler sinyallerin karışması sonucu, çoğu insandan daha sık ve daha az miktarda idrarla, idrara çıkma ihtiyacı hisseder.
İnterstisyel sistit en sık kadınları etkilemektedir. Yaşam kalitesi üzerinde uzun süreli bir etkiye sahip olabilmektedir.
İnterstisyel sistitin belirti ve semptomları kişiden kişiye değişmektedir. Belirtiler zamanla değişebilmektedir. Adet görme, uzun süre oturma, stres, egzersiz ve cinsel aktivite gibi zamanlarda periyodik olarak alevlenebilmektedir. İnterstisyel sistit belirti ve semptomları aşağıdakiler gibi olabilmektedir:
Semptomların şiddeti herkes için farklıdır ve bazı insanlar semptomsuz dönemler yaşayabilmektedir. İnterstisyel sistit belirti ve semptomları kronik bir idrar yolu enfeksiyonuna benzese de genellikle enfeksiyon yoktur. Bununla birlikte, interstisyel sistiti olan bir kişi idrar yolu enfeksiyonu geçirirse semptomlar kötüleşebilmektedir.
İnterstisyel sistitin kesin nedeni net değildir. Bununla birlikte, bu duruma neyin sebep olabileceği hakkında birkaç fikir vardır. Bunlar:
İnterstisyel sistit teşhisi konan bazı kişilerde, mevcut idrar testleri ile tespit edilmemiş, uzun süreli (kronik) bir idrar yolu enfeksiyonu olabilmektedir.
İnterstisyel sistit, fibromiyalji, kas ağrıları, kronik yorgunluk sendromu ve irritabl bağırsak sendromu gibi kronik durumlarla da ilişkilendirilebilmektedir.
İnterstisyel sistiti teşhis etmek için herhangi spesifik bir test yoktur. Bununla birlikte, diğer enfeksiyonları veya hastalıkları ekarte etmek için bazı testler istenebilmektedir. Her test her kişiye uygulanacak diye şart yoktur. Bu testler şunları içerebilmektedir:
Tıbbi geçmiş: Belirtilerin, bir mesane günlüğüne kaydedilmesi istenmektedir. Ayrıca gün içerisinde içilen sıvı miktarı ve türü, işenen idrar hacmi de bu günlüğe kaydedilmektedir.
İdrar tahlili (idrar testi): İdrar örneği istenebilmektedir. Bu numune incelenecektir ve idrarda kan (hematüri) ve organizmalar, mikroplar, irin veya beyaz kan hücreleri gibi enfeksiyon belirtilerine bakılacaktır. Herhangi bir enfeksiyon varlığında, tedavi etmek için antibiyotik reçete edilebilecektir. Tedaviden haftalar veya aylar sonra idrar sterilse ve belirtiler devam ediyorsa, doktor interstisyel sistit / ağrılı mesane sendromu teşhisi koyabilmektedir.
Biyopsi: Anestezi ile sakinleştirildikten sonra mesane kanseri de dahil olmak üzere diğer durumları ekarte etmek için mesane duvarından ve üretradan (idrarın vücuttan çıktığı tüp) doku örneği almak için ince bir iğne kullanılacaktır.
Sistoskopi: Mesane kanserini ekarte etmeye yardımcı olmak için mesanenin içi bir sistoskop ile incelenecektir. Sistoskop, bir ucunda mercek bulunan ince, ışıklı bir tüptür. Hekim, bu tüpü idrar yoluna mesaneye kadar nazikçe yerleştirecektir. Göz merceğinden üretraya ve mesaneye bakacaktır.
İnterstisyel sistit, uzun süreli (kronik) bir durumdur. Tedavide amaç semptomları hafifletmek ve ortadan kaldırmaktır. Tedavi kişiye özgü planlanmalıdır. Bir kişiye uygun olan tedavi şekli diğer kişiye uygun olamayabilmektedir. Bu yüzden alanında deneyimli bir uzmanın uygun tedavi yöntemlerini belirlemesi önemlidir.
Tedavi yöntemleri aşağıdaki gibidir:
Diyet değişiklikleri: İnterstisyel sistiti olan bazı kişiler, belirli yiyecek ve içeceklerin semptomlarını kötüleştirdiğini (tetikleyiciler) bildirmektedir. Her gün neyin, ne kadar yiyip içildiğine dair bir günlük tutulması gerekebilir. Semptomlar ve/veya alevlenme başlamadan önce ne yenildiği ve içildiğini not etmek, hangi yiyecek ve içeceklerden kaçınılması gerektiğini öğrenmeye yardımcı olabilmektedir. Asitli yiyecekler veya içecekler- narenciye, biber, gazlı içecekler, domates- alevlenmelere neden olabilmektedir. İnterstisyel sistit semptomlarına neden olabilecek yaygın yiyecek ve içecekler aşağıdaki gibidir:
Yiyecekler, semptomları çok tetikliyorsa eğer azaltmak için en iyi diyeti oluşturmaya yardımcı olması için bir diyetisyene gidilmesinde fayda olmaktadır.
Fiziksel aktivite: Egzersiz ve fiziksel aktivite, interstisyel sistit semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilmektedir. Fiziksel aktivite örnekleri arasında:
Stres, interstisyel sistit belirtilerini alevlendirebilmektedir. Stresi tanımayı ve yönetmeyi öğrenmek, semptomları hafifletmeye yardımcı olabilmektedir. Tedavinin bu kısmına yardımcı olması için bir psikiyatrist ve psikologla konuşulması gerekebilmektedir.
Pelvik taban egzersizleri: Pelvik taban kasları mesaneyi yerinde tutar ve idrarı kontrol etmeye yardımcı olur. Egzersiz yapmak, esnemek ve özellikle pelvik taban kaslarını gevşetmek interstisyel sistit semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilmektedir. Fizyoterapist, bu egzersizleri doğru şekilde yapılmasını sağlayan meslek grubudur. Pek çok insan, pelvik taban kaslarını yeterince gevşettiklerinden ve kastıklarından emin olmak için bir pelvik taban fizyoterapistiyle çalışmaktadır.
Mesane eğitimi: Mesane ağrısı varsa, mesane dolu olmasa bile ağrı veya idrar aciliyeti hissedildiği anda hemen tuvalete gitme ihtiyacı hissedilecektir. Bu durumda vücut sık sık tuvalete gitmeye alışabilir. Mesane eğitimi, idrarı daha uzun süre tutmayı sağlayarak bu alışkanlığın üstesinden gelmeye yardımcı olmaktadır.
İlaçlar: Ağrı, psikolojik durum ve diğer nedenlere göre hekim tarafından ilaç reçete edilebilmektedir.
Mesaneye uygulanan özel ilaçlar: İnterstisyel sistitte diğer tedavi yöntemleri denenmiş ve etkili olmamış olan hastalarda, mesaneyi rahatlatmak için mesaneye ilaç verilebilmektedir.
Sinir uyarımı: Sinir stimülasyonu (nöromodülasyon tedavisi), idrar aciliyetini ve sıklığı azaltarak mesanenin işlevini düzenlemeye yardımcı olmaktadır. Bazı hastalarda mesanedeki veya karın bölgesindeki ağrıyı hafifletmeye yardımcı olmaktadır. Doktor tarafından, bir sistoskop yoluyla mesane kasına botulinum toksini enjekte edilmektedir. Küçük miktarlarda botoks enjeksiyonu kasları felç eder ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur. Her dört ila dokuz ayda bir bu enjeksiyonlarının yenilenmesi gerekebilmektedir.
Cerrahi: Kişinin ciddi interstisyel sistit semptomları varsa ve diğer tedavilere yanıt vermiyorsa, doktor ameliyat önerebilmektedir.
Diğer hususlar: Mesane ve pelvik taban kas tedavisine ek olarak, ağrının bir kısmına neden olabilecek hormon dengesizlikleri, yumurtalık kistleri veya bağırsak sorunları gibi diğer durumlar da dikkate alınmalı ve tedavi edilmelidir.
İnterstisyel sistit, genel olarak tek bir tedavi yöntemiyle çözülen bir sorun değildir. Bundan dolayı tedaviye çok yönlü bir bakış açısıyla bakmak önemlidir. İnterstisyel sistitin nedeni tek başına biyolojik ya da psikolojik değildir. Biyopsikososyal bir hastalıktır ve Pelvik Femme’de bu biyolojik, psikolojik, sosyal faktörlerin hepsi bir arada değerlendirilmektedir.
Bu kadınların işemelerinde kesiklik, işeme sonrası mesanede idrar kalma hissi olabilmektedir. Bu problemler için pelvik taban kaslarının fonksiyonel hale getirilmesi önemlidir. Pelvik taban kasları, işeme ve dışkılamadan sorumlu bir kas grubudur. Leğen kemiğinin tabanında yer alır. Anüsü içeri doğru çektiğimizde pelvik taban kasları kasılır ve dışarı ittiğimizde kaslar gevşer. İşeme sırasında kasların güzelce gevşeyebilmesi gerekmektedir.
Pelvik Femme’de interstisyel sistit tedavisinde, mutlaka pelvik taban kasları değerlendirilmektedir. Ayrıca pelvik taban kaslarıyla bağlantılı karın kasları ve diyafram kasına da bakılmaktadır.
Tedavinin ilk seansında “Mesane ve Bağırsak Eğitimi” verilmektedir. Bu eğitimde işeme ve dışkılama problemlerinin nedeninden ve pelvik taban kas mekanizmasından bahsedilmektedir. Ayrıca kişinin işeme ve sıvı alımı, dışkılama saatleri, yeme-içme planı, tuvalet duruşu gibi günlük yaşam aktiviteleri düzenlenmektedir.
Daha sonra fizyoterapi seansları başlamaktadır. Bu seanslarda kaslara gevşetmeyi ve güzelce kasılmayı öğretmek temel hedeflerden birisidir. Karnı çok sıkarak ıkınmayı bağlı ya da kabızlığa bağlı olarak karın kasları gergin olabilmektedir. Tedavide karın kasları da rahatlatılmaktadır. Aşağıda kullanılan fizyoterapi teknikleriyle kaslar fonksiyonel hale getirilmektedir:
Bu kişilerde beden algısı azalabilmektedir. Ya da kişi ağrı nedeniyle beden algısını hep bir nokta kitlemiş olabilmektedir. Bu gibi durumların sürekli tekrar etmesi kişiyi psikolojik olarak da etkileyebilmektedir. Tedavinin içerisinde yer alan Beden Farkındalık Terapisi kişiyi psikolojik olarak rahatlatmakta ve ağrıyı yönetmeyi öğrenmesini sağlayabilmektedir.
*Daha ayrıntılı bilgi ve randevu için 05331360975 no’lu iletişim numarasından bize ulaşabilirsiniz.
Eğer interstisyel sistit tedavi edilmezse, idrar yolu duvarında oluşan inflamasyon devam edebilir. Bu da, idrar yolu duvarının zarar görmesine yol açabilir. Bu zarar, idrar yolunun düzgün çalışmasını bozabilir ve idrar yolu enfeksiyonlarına yol açabilir. Ayrıca, interstisyel sistit sırasında oluşan ağrı da devam edebilir ve bu, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Psikolojik rahatsızlıklara kadar ilerleyebilir.
Copyright @ 2024 - Pelvik Femme. Tüm hakları saklıdır. | Designed by Emre Çelik