Gece İdrar Kaçırma

Gece İdrar Kaçırma

Nedir?

Noktürnal enürezis ve gece idrar kaçırma olarak da adlandırılan yatak ıslatma, geceleri kuru kalmanın beklendiği yaştan sonra uykuda istemsiz idrar kaçırmadır.

4 yaşındaki çocukların neredeyse üçte biri yatağını ıslatmaktadır. 6 yaşına geldiklerinde, 10 çocuktan sadece biri ve 10 yaşında 20 çocuktan biri altını ıslatmaktadır. Yatak ıslatma bazen ergenlik dönemine kadar devam edebilmektedir.

Yatak ıslatma, sürekli olarak ıslak çarşafları ve nevresimleri değiştirmek zorunda kalmak gibi birçok pratik soruna neden olabilmektedir. Yatak ıslatma, gece dışarıda kalmayı, tatile çıkmayı veya okul kamp gezilerine gitmeyi etkileyebilmektedir. Yatak ıslatma uyku düzenini etkileyebilir. Genellikle hayal kırıklığına, öz güven eksikliğine ve yorgunluğa neden olmaktadır.

  • Tipleri var mıdır?

    Evet. Yatak ıslatmanın iki ana tipi vardır – primer ve sekonder gece idrar kaçırma.

    Primer gece idrar kaçırma: Kişinin arka arkaya altı ay veya daha uzun süre, gece boyunca hiç kuru kalmadığı bir durumdur.

    Sekonder gece idrar kaçırma: Altı ay veya daha uzun süre altını ıslatmayan çocuğun tekrar altını ıslatmaya başlaması durumudur. Sekonder gece idrar kaçırma tipinin, tıbbi veya psikolojik bir durumdan kaynaklanma olasılığı daha yüksektir.

  • Nedenleri nedir?

    Yatak ıslatmaya neyin neden olduğu, genelde kesin olarak bilinememektedir. Ancak çeşitli faktörler rol oynayabilmektedir:

    Küçük bir mesane: Bazı çocukların mesanesi, gece üretilen idrarı tutacak kadar gelişmemiş olabilmektedir.

    Dolu mesaneyi tanıyamama: Mesaneyi kontrol eden sinirlerin olgunlaşması yavaşsa, dolu mesane çocuğu uyandırmayabilir- özellikle çocuk derin bir uykudaysa. Bu yüzden çocuk mesane doluluğunu algılamayabilir. Uyumaya devam edebilir ve altını ıslatır.

    Hormon dengesizliği: Çocukluk döneminde, bazı çocuklar gece idrar üretimini yavaşlatacak kadar anti-diüretik hormon (ADH) üretmezler. ADH, geceleri gündüzlere göre daha yavaş idrar üretimini sağlayan hormondur.

    İdrar yolu enfeksiyonu: İdrar yolu enfeksiyonu, çocuğun idrara çıkmayı kontrol etmesini zorlaştırabilmektedir. Belirtiler arasında altını ıslatma, gündüz idrar kaçırma, sık idrara çıkma, kırmızı veya pembe idrar ve idrar yaparken ağrı olabilir.

    Uyku apnesi: Bazen yatak ıslatma, genellikle iltihaplı, genişlemiş bademcikler veya geniz eti nedeniyle çocuğun uyku sırasında nefesinin kesildiği bir durum olan uyku apnesinin bir işaretidir. Diğer belirtiler arasında horlama ve gündüz uyuşukluk sayılabilir.

    Diyabet: Geceleri kuru olan bir çocuk için sonradan altını ıslatmak diyabetin ilk belirtisi olabilmektedir. Diğer belirtiler, bir kerede çok miktarda idrar kaçırma, susuzluğun artması, yorgunluk ve iyi bir iştaha rağmen kilo kaybı şeklinde olabilmektedir.

    Kronik kabızlık: Pelvik taban kasları, idrar ve dışkı tutma kontrolü için ortak kaslardır. Kabızlık uzun süreli olduğunda, bu kaslar işlevsiz hale gelebilmekte ve geceleri alt ıslatmanın nedeni olabilmektedir.

    İdrar yollarında veya sinir sisteminde yapısal problem: Nadiren yatak ıslatma, çocuğun nörolojik sistemi veya üriner sistemindeki bir kusurla ilişkilidir.

  • Kaç yaşından sonra tedavi edilmelidir?

    Bir çocuk 5 yaşından sonra idrar kaçırma problemi yaşıyorsa mutlaka bir çocuk ürolojisi uzmanı ve pelvik taban fizyoterapisti tarafından değerlendirilmeli ve takibe alınmalıdır.

  • Psikolojik midir?

    Geçmişte gece idrar kaçırmanın altında yatan nedenlerin daha çok psikolojik olduğu bilinirdi. Fakat artık biliyoruz ki, gece idrar kaçıran çocukların çok az bir kısmı sadece psikolojik nedenlerden dolayı bu problemi yaşamaktadır. Tuvalet eğitimi aldıktan sonra 6 ay art arda kuru kaldığı bir dönem hiç yoksa çok büyük ihtimalle alt ıslatmanın nedeni psikolojik değildir ve tedavi edilmesi gerekmektedir.

  • Genetik midir?

    "Yatak ıslatma genetik midir?" ailelerin en çok sorduğu sorulardan biridir. Gece alt ıslatma genellikle güçlü bir genetik bağlantıya sahiptir. Yatak ıslatmanın altta yatan farklı nedeni vardır, ancak geçmişte yatağını ıslatan ebeveynlere sahip olmanın, çocuğun altını ıslatma olasılığını artırdığı açıktır. Bir ebeveyni yatağını ıslatan çocukların altını ıslatma olasılığı %43'tür. Her iki ebeveyn de geçmişte altını ıslatmışsa bu olasılık %77'ye çıkmaktadır. Yatak ıslatmanın genetik olması tedavi edilmemesi anlamına gelmemektedir. Ya da annenin-babanın iyileştiği yaşta çocuk da iyileşecek diye bir kural yoktur.

  • Nasıl teşhis edilir?

    Çoğu durumda, ayrıntılı bir tıbbi öykü alarak, fizik muayene yaparak, işeme hacim çizelgesi ile, tıbbi bir durumun yatak ıslatmaya neden olup olmadığı belirlenebilmektedir. Hekim, idrar yolu enfeksiyonunu ekarte etmek için idrar tahlili isteyebilir. Hekiminiz yatak ıslatmanın tıbbi bir rahatsızlıktan kaynaklandığından şüpheleniyorsa, muhtemelen kan testleri veya radyolojik muayene isteyecektir.

  • Tedavisi nedir?

    Motivasyon: Islak ve kuru gecelerin kayıt çizelgesini tutmak yararlı olabilmektedir. Çocuk tabloyu kendisi yapmalı ve nasıl tamamlayacağına karar vermelidir. Bazı çocuklar kuru geceler için yıldız ya da çıkartma yapıştırmayı, boyamayı ya da resim çizmeyi severler. Tek başına kullanılan çizelgelerin genellikle çok az başarısı vardır, ancak diğer tedavilerle birlikte çok faydalı olabilmektedir.

    Sıvı düzenleme: Çocuğun gün boyunca eşit olarak dağılmış, yaşına uygun miktarda sıvı içmesi önemlidir. Bazı aileler gece kuru kalması için çocuklarının akşam belli bir saatten sonra sıvı alımını kısıtlamaktadır. Bu genelde tedavi edici olmaz hatta kuru kalma ihtimalini geciktirebilir. Ancak gece geç saatlerde kafein içeren içecekler (kahve, çay, sıcak çikolata, kola gibi kafeinli meşrubatlar vb.) kısıtlaması yapılabilir. Bu içecekler mesaneyi rahatsız etmekte ve idrar kaçırma ihtimalini artırmaktadır. Ancak genel olarak her gece yatmadan iki saat önce tüm sıvı alımının kesilmesi, yatağa gitmeden önce tuvalete giderek mesanenin boşaltılması büyük önem taşımaktadır.

    Yatak ıslatma alarmları: Yatak ıslatma alarmlarının, yatak ıslatmayı tedavi etmek için en kullanışlı ve başarılı ilk adım olduğu düşünülmektedir. Araştırmalar, bu alarmların çocukların yüzde 80'inin kuru kalmasına yardımcı olduğunu ve çoğu çocuğun gece idrar kaçırmasının geri dönüşü olmadan iyileştiğini göstermiştir. Alarm kullanan çocukların, ilaç kullanan çocuklara kıyasla nüksetme olasılığı daha düşüktür. Farklı tip yatak ıslatma alarmları bulunabilmektedir.

    Yatak ıslatma alarmlarının bir sensör bir de sesli uyarı veren kısmı bulunmaktadır. Sensör kısmı çocuğun iç çamaşırına takılır ve bir damla geldiği an alarm ses çıkarmaya başlayacaktır. Mesane doluluğunu algılayamayan çocuk, idrar kaçırdığı an alarmın sesine uyanacaktır. Alarm tedavisi bu şekilde koşullandırma yöntemiyle mesanenin uyarılarına beyni uyandırmayı hedeflemektedir. Çoğu aile alarm tedavisini kendi kullandığında faydasını görememektedir. Bu yüzden mutlaka bir pelvik taban fizyoterapisti ve çocuk ürolojisi tarafından alarmın nasıl uygulanacağını öğrenmelidir.

    İlaçlar: Yatak ıslatma sorunu olan çoğu çocuğun ilaç kullanmasına çok büyük ihtimalle gerek olmayacaktır. Ancak ilacın yararlı olabileceği bazı durumlar vardır. Bu tedavinin çocuğunuz için uygun olup olmadığı konusunda doktorunuz size tavsiyede bulunacaktır.

    Desmopresin, yatak ıslatma için kullanılan ilaçlardan birisidir. Çocuğun geceleri daha az idrar üretmesini sağlamaktadır. İlacı kullanırken kuru kalabilen çocuk, bıraktıktan sonra eski haline çok büyük ihtimalle dönecektir. Bu yüzden ilacı çocuk üroloğu takibinde, gerekli bulunan hastaların kullanması çok önemlidir.

  • Pelvik Kids nasıl tedavi ediyor?

    Gece idrar kaçırma, uyku sırasında mesane ve beyin arasındaki iletişim bozukluğundan kaynaklanmaktadır. Bu çocukların uykuları genel olarak ağır olmaktadır. Gece idrar kaçıran çocuklarda gündüz herhangi bir işeme ya da dışkılama problemi olup olmadığını tespit etmek önemlidir. Eğer farklı bir durum varsa o bozukluk da tedavi edilmelidir.

    Pelvik Kids’te tedaviden önce, pelvik taban kasları cihazlarla değerlendirilmektedir. Pelvik taban kaslarının kuvvetini ölçmenin yanında, pelvik taban kaslarıyla bağlantılı kor kaslar da değerlendirilmektedir. Ayrıca çocuğun solunum şekli ve postürüne bakılmaktadır.

    Tedavinin ilk seansında aileye ve çocuğa, “Mesane ve Bağırsak Eğitimi” verilmektedir. Bu eğitimde çocuğun gün içinde içmesi gereken sıvı miktarı, işeme saatleri, tuvalet pozisyonu, yemesi ve yememesi gereken yiyecekler, bağırsak masajı, tuvalet alışkanlıkları anlatılacaktır. Daha sonrasında fizyoterapi seanslarına başlanılmaktadır.

    Gece idrar kaçırmada, alarm cihazları tedavinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Yatak ıslatma alarmlarının bir sensör bir de sesli uyarı veren kısmı bulunmaktadır. Sensör kısmı çocuğun iç çamaşırına takılır ve bir damla geldiği an alarm ses çıkarmaya başlayacaktır. Mesane doluluğunu algılayamayan çocuk, idrar kaçırdığı an alarmın sesine uyanacaktır. Alarm tedavisi bu şekilde koşullandırma yöntemiyle mesanenin uyarılarına beyni uyandırmayı hedeflemektedir. Çoğu aile alarm tedavisini kendi kullandığında faydasını görememektedir.

    Alarm tedavisinin yanında pelvik taban kasları genelde zayıf olan ve kasları hakkında farkındalığı olmayan bu çocuklar için fizyoterapi seanslarına devam edilebilmektedir. Fizyoterapi seanslarında kullanılan teknikler aşağıdaki gibidir:

    • Manuel terapi (masaj teknikleri)
    • Diyafram solunumu eğitimi
    • Kor egzersizler
    • Postür (duruş) egzersizleri
    • Duyu eğitimi
    • Beden farkındalığı eğitimi
    • Pelvik taban egzersizleri
    • Biyofeedback.

    Daha ayrıntılı bilgi ve randevu için 05331360975 no’lu iletişim numarasından bize ulaşabilirsiniz.

  • Tedavi edilmezse ne olur?

    Yatak ıslatma tipik olarak sonsuza kadar sürmez. Çocuklar yetişkin yaşa geldiğinde sadece %1-2'si altını ıslatmaya devam etmektedir. Tedavi edilmeden bu durumun ne zaman sona ereceği bilinemez. Tedavi edilmediğinde hem çocuklar hem de ebeveynler için çok stresli bir konu olabilmektedir. Tedavi edilmeyen çocuklarda ileriki yaşlarında daha farklı mesane problemleri oluşabilmektedir. Ancak bu durum tedavi edilebilir bir durumdur.