Pelvik ağrı? Ağrılı cinsel ilişki? İdrarını tutamamak? Kadınların birçoğu bu sorunlarla karşı karşıya kalır ve kegel egzersizi tedavi olarak önerilir. Kegel egzersizini illaki duymuşsunuzdur. Ama kegel egzersizi yapmanın ne anlama geldiğini gerçekten biliyor muyuz?
Biraz fazla geriye gidecek olursam, 1948'de ünlü "Kegel" egzersizini bulduğu için Dr. Arnold Kegel'e teşekkür etmeliyim. O, bebek sahibi olduktan sonra idrar kaçırmayı tedavi edebilmek için kadınların pelvik taban kaslarını "kuvvetlendirmelerini" sağlayacak cerrahi olmayan bir yol arayan jinekologdu. Onun bakış açısını takdir etmemek elde değil. Kegel egzersizi, doğumdan sonra kuru kalmaya çalışan kadınlar için yeni bir seçenek sağladı. Bu, doğum sonrası bakım sağlama yolunda büyük bir adımdı.
Kegel, doğum sonrası idrar kaçırma problemi yaşayan birçok kadın için yararlı oldu. Daha sonra aşağıdakiler gibi herhangi bir mesane-bağırsak veya pelvik fonksiyon bozukluğu yaşayan HERKES için kapsamlı bir yaklaşım haline geldi:
Cinsel ilişki sırasında ağrı? Kegel.
İdrar kaçırmak mı? Kegel.
Aciliyet hissi ve sürekli tuvalete gitme? Kegel.
Sırt ağrısı? Kegel.
Hamilelik? KESİNLİKLE Kegel.
Sıkı bir vajina ister misin? Kegel. Ve liste uzayıp gidiyor….
Ancak kegel egzersizlerinin her şeye çare olmadığını ve bazı insanlar için uygun olsa da her duruma uygun olmadığını ve böyle düşünülmemesi gerektiğini söylemek isterim. Zihin karmaşası mı yaşadın? Biliyorum. Benimle kal.
Kegel egzersizi, leğen kemiğinin tabanında bulunan pelvik taban kaslarının kasılma gevşeme egzersizidir. Bu kasların içinde açıklıklar bulunur. Bunlar kadınlarda, rektum (bağırsağın son kısmı), vajina ve üretradır (işeme deliği).
Mesane idrarla ve bağırsak dışkıyla dolarken, pelvik taban kasları söz konusu idrar ve dışkıyı tutan kas halkalarını (sfinkterleri) kapatmak için "kasılır". Pelvik taban kasları daha sonra gevşer ve mesane kası, gevşemiş pelvik taban sayesinde idrarı dışarı iter. Pelvik taban kasları kuvvet kaybetmişse idrarınızı tutamayabilirsiniz.
9 AY BOYUNCA bir bebeği taşımanın yanı sıra ağırlık, plasenta, organlar, yerçekimi, sıvıların artması vb. düşünün. İdrarı veya dışkıyı tutmakla ilgili sorun yaşamanız olasıdır. Annelik ve doğum sonrası bakımla ilgili bu durumlarda, pelvik taban kas rehabilitasyonu yoluyla kuvvetlendirmek iyi bir fikirdir.
Bazı durumlarda, bu kaslar çok kasılmış olabilir. Zaten kasılmış bir kasa, kegel egzersiziyle daha fazla kasılma yüklemek her zaman iyi fikir değildir. Tutulmuş olan boynunuza kuvvetlendirme egzersizi yapmaya çalıştığınızı düşünün.
Kegel egzersizi yapmakla ilgili yaşadığım diğer bir sorun ise şu: "Günde sadece 200 sık-bırak kegel egzersizi yapın." Bu, herkesin temel kuvvet ve fonksiyon seviyesinin aynı olduğunu kabul etmek anlamına gelir. Değerlendirme yapmadan egzersiz set parametreleri reçete etmek doğru değildir.
Bazı insanların kegel egzersizi yapmaları gerekmeyebileceğinden, pelvik taban kaslarını gevşetmek için çalışmaları gerekebilir. Kaslar çok kısa veya gergin olabilir. Bu gibi durumlarda genellikle Kegel egzersizleri, semptomları ve fonksiyon bozukluğunu daha da kötüleştirir.
Kegel egzersizi yapması söylenen kadınların yaklaşık %30'unun ilk muayenede pelvik taban kaslarını kasmadığına dair yayınlanmış araştırmalar var. Sonuç olarak şu – Emin değilseniz yardım isteyin. Sizi doğru yolda değerlendirmek ve yönlendirmek için bir pelvik taban fizyoterapisti bulun.
Uzm. Fzt. Tuğçe Atalay
Copyright @ 2025 - Pelvik Femme. Tüm hakları saklıdır. | Designed by Emre Çelik